DENİZİN DİBİNDEKİ İNCİ

Kişisel farklılıklar ve özelliklerle büyük, karmaşık şehirlerde yaşarken birbirimizi asla fark etmiyoruz. Artık bu çağda, herkes bir diğeri için öteki ve herkes pek çoğunu sadece sorun ve kalabalık olarak görüyor. Bilmiyoruz ki birbirinden farklı bu kadar insan, aslında birbiri için sonsuz anlamlar içeriyor. Arabam bozulduğunda nasıl kendim tamir edemiyorsam ve bir tamirciye ihtiyaç duyuyorsam ya da hasta olduğum zaman doktora gitmem gerekiyorsa, işte tam bu yüzden tüm farklılıklarımızla birbirimize ihtiyacımız var.

Normlar herkes için değişebilir elbette ama toplumsal normların içerisinde ‘normal’ nasıl anlamlandırılıyor hepimiz az çok biliyoruz. Herkes kadar araştıran, sorgulayan olmak normal olmak için toplum algısına göre yeterlidir. Çünkü biliyoruz ki, herkesten farklı daha doğrusu normal kabul görenden daha farklı düşünürsen sen ANORMAL olursun. Hiç kimse dönüp de kendi tekdüzeliğine, kabulleniş biçimine bakmaz. Artık sen bulunduğun topluluk içinde farklı, öteki hatta bazen problemli olarak addedilirsin.

Hikayem çok eskilere dayanıyor benim. Annem hep anlatır. Çok erken konuşmaya başlamışım. İlgilerim birlikte vakit geçirdiğim yaşıtlarımdan çok daha farklıymış. Kurduğum cümleler gün geçtikçe küçük bir çocuktan beklenmedik hâl almaya başlayınca önceleri “Büyümüş de küçülmüş, akıllı çocuğum benim.” diye beni seven büyükler zaman içerisinde “Ukala velet ne olacak!” diye konuşup durmaya başlamışlardı. Hayat, bana ilk kez diğerleri gibi olmanın toplumda kabul görmenin tek yolu olduğunu göstermişti. İleriki yıllarda, okul dönemim başlayınca, öğretmenlerimin önce bakışları sonra sözleri ve hatta cezalarıyla hayatımı benim iznim olmadan kontrol etmeye başladılar.

Bir şeyler farklıydı bunu herkes hissediyordu fakat düzen bozan, kurallara uymayan olarak beni konumlandırmak hepsinin kolayına geliyordu. Oysa her farklılığın içindeki güzelliği görmek için çabalamak bu kadar zor olmamalıydı. Gökkuşağının güzelliği yedi farklı renginden gelir. Tek renk, tek tip olma ya da oldurtma bu konuda diretmenin sebebini şimdilerde dahi çözmüş değilim.

Düşündüklerimi gerçekleştirdiğim şu zamanlarda yaratıcılığımın ve üretkenliğimi doğru bir biçimde pekiştiren değerli insanlara birçok özelliğimi borçluyum. Beni adeta, denizin dibindeki hiç fark edilmemiş, durup da içine bakılmamış istiridyeden, herkesin imrenerek baktığı, bakarken hayran kaldığı bir inciye dönüştürdüler. Dünyanın sayılı şirketlerinde sayılı mühendislerinden biriyim şimdilerde. Ne komşu teyzenin dediği ukala bir velet ne de düzen bozan yaramaz bir öğrenci. Aynı resme bakıp aynı şeyleri söylemiyorsak, her aldığımız koku bize farklı şeyler hatırlatıyorsa bende gördüklerimi ve anladıklarımı herkes gibi yorumlamayabilirim. Farklı anlamlar ve dünyalarda gezinip birçok insanı gördüklerimle zenginleştirebilirim.

Söylediklerim ve yaptıklarımla karşınızdayım işte! Tabii tutulduğum zeka testlerinden aldığım yüksek puanlar haricinde bana saygı duymanızı bekliyorum. Bütün insanlığın kafasındaki “zeki” etiketinin sınırlarını genişletip daha sabır dolu, anlayışlı iletişimler kurmak için can atıyorum. Bir insanın en önemli dayanağının psikolojisi olduğunu unutmadan söylediğiniz ve yargıladığınız tüm sıfatları tekrardan gözden geçirmenizi diliyorum.

Benim hayatım bir keşif süreci aslında. Yaşamım boyunca hayatıma giren her insan beni keşfetmeye, anlamaya çalıştı. Kimisi, doğru yöne doğru adımları atarak hızla bulurken, kimisi hiç yapmaması gereken kural ihlallerini büyük bir silsile hâlinde gerçekleştirdi. Bir de bu yetmezmiş gibi benim hayatımda karar mercileri onlarmış gibi davrandılar. Bizler kendimize uygun olmayan bir programla eğitim aldığımızda öğrenme motivasyonumuzu çok hızlı kaybedebilmekteyiz ve yaratıcılığımızı ortaya koymakta fazlasıyla zorlanmaktayız. Yeteneklerimizi kullanabileceğimiz, farklılaştırılmış bir eğitim programıyla yaratıcılıklarımızı geliştirmeye ihtiyaç duymaktayız.

En büyük temennim, hayatın sadece siyah ve beyazdan ibaret olmadığını bilmeniz. Gökyüzü rehberiniz olsun.

Herkesin birbirinin farklılıklarına saygı duyduğu gün, gökkuşağının altında buluşmak ümidiyle…

BAHAR ÇEVİKER

Hacettepe Üniversitesi

Özel Eğitim Bölümü Öğretmenliği

Lisans 1. Sınıf Öğrencisi

--

--